Hükümet dönemi gelen tarım mamüllerinde bir müddetdir taban fiyat açıklıyor. Lakin ne fındık ne buğday ne çayda üretici beklediği fiyatı bulabildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı son taban fiyatlardan biri de geçen hafta çeltik oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) vereceği fiyatı sabırsızlıkla bekleyen üretici bir daha büyük hayal kırıklığı yaşadı.
İklim ve pandemi şartları niçiniyle iki yıldır maliyetleri artan çeltik üreticisinin beklentisi 2021 yılı için yüzde 30 artıştı. Fakat üreticinin beklediği fiyat verilmedi. En kaliteli eserin fiyatı yüzde 20 civarında arttı.
600 dönüm toprakta nesillerdir üretim yapan Hasan Geçit, ziyanına da olsa eserini satmak zorunda olduğunu söylemiş oldu. Geçit, “Artışın geçen yıla bakılırsa yüzde 30 olması gerekiyordu. Fiyatın 6 TL’den az olmaması gerekirdi. Eserimizin bir kısmını hastalık bir kısmını da dolu vurdu. Hasat düzgün olmayacak. Kâr etmeyi unuttuk. Ziyanına satıp borcumuzu ödemek zorundayız” dedi.
ÇİZMESİNİ ÇIKARDI
1960 yılından bu yana üretim yapan İsmail Boz da ağustosta, “Çizmelerimi çıkarırsam tekrar da kimse bana giydiremez” demişti. TMO’nun verdiği meblağların akabinde da Boz çiftçiliği bırakma sonucu aldı. Boz, “Bu iş bana babamdan kaldı. Üç yıldır daima ziyan ediyorum. Tarlalarımı kiraya vereceğim. Ekipmanlarımı da satışa çıkaracağım” diye konuştu.
Gübre, mazot, toprağı güzelleştirme ve emekçi maliyetlerinin daima arttığına dikkat çeken Sami Dubacı, “Trakya’nın en büyük üreticilerinden biriyim. Ben bile bu fiyatlar karşısında yaptığım masrafı karşılamakta zorlanacağım. Devletten arazi kiralayıp pirinç üretimi yapanların durumu daha da vahim. Biz üreticiler soruyoruz ‘Hani bunun kırığı tanesi’? Verilen fiyatlar üreticiyi zora sokuyor. Dengeli bir tarım siyaseti olmadan bu problemleri aşmamız imkânsız” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez
İklim ve pandemi şartları niçiniyle iki yıldır maliyetleri artan çeltik üreticisinin beklentisi 2021 yılı için yüzde 30 artıştı. Fakat üreticinin beklediği fiyat verilmedi. En kaliteli eserin fiyatı yüzde 20 civarında arttı.
600 dönüm toprakta nesillerdir üretim yapan Hasan Geçit, ziyanına da olsa eserini satmak zorunda olduğunu söylemiş oldu. Geçit, “Artışın geçen yıla bakılırsa yüzde 30 olması gerekiyordu. Fiyatın 6 TL’den az olmaması gerekirdi. Eserimizin bir kısmını hastalık bir kısmını da dolu vurdu. Hasat düzgün olmayacak. Kâr etmeyi unuttuk. Ziyanına satıp borcumuzu ödemek zorundayız” dedi.
ÇİZMESİNİ ÇIKARDI
1960 yılından bu yana üretim yapan İsmail Boz da ağustosta, “Çizmelerimi çıkarırsam tekrar da kimse bana giydiremez” demişti. TMO’nun verdiği meblağların akabinde da Boz çiftçiliği bırakma sonucu aldı. Boz, “Bu iş bana babamdan kaldı. Üç yıldır daima ziyan ediyorum. Tarlalarımı kiraya vereceğim. Ekipmanlarımı da satışa çıkaracağım” diye konuştu.
Gübre, mazot, toprağı güzelleştirme ve emekçi maliyetlerinin daima arttığına dikkat çeken Sami Dubacı, “Trakya’nın en büyük üreticilerinden biriyim. Ben bile bu fiyatlar karşısında yaptığım masrafı karşılamakta zorlanacağım. Devletten arazi kiralayıp pirinç üretimi yapanların durumu daha da vahim. Biz üreticiler soruyoruz ‘Hani bunun kırığı tanesi’? Verilen fiyatlar üreticiyi zora sokuyor. Dengeli bir tarım siyaseti olmadan bu problemleri aşmamız imkânsız” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez