İzleyecek sinema bulamayınca bu listeye bakmayı unutmayın!
Not: Sinemaların açıklamaları beyazperde.com’dan alınmıştır.
Kaynak: *****://www.elle.com/uk/life-and-culture…
1. Hotel By The River
IMDb: 6.7
Gangbyeon hotel, bir şairin öyküsüne odaklanıyor. Kışın bitişinde şair, oğullarını bir daha bir ortaya gelebilmek için bir otele çağırır. Otelde ayrıyeten arkadaşıyla bir arada odasını paylaşan yalnız bir bayan kalıyordur. Şair, hoş bayanlara karşı koyamaz ve peşlerinden sarfiyat. Sinema, çağdaş hayat metaforuna dönüşür.
2. The Call
IMDb: 7.1
1987 sonbaharında küçük bir kasabada bulunan bir küme arkadaşın eğlenceli geceleri, trajik bir kazayla son bulur. Kaza daha sonrası kendilerini bir çiftin kapısının önünde bulmalarıyla gruptakilerin ömrü büsbütün değişir. Kendilerinden yalnızca birer telefon görüşmesi yapılması beklenir fakat bu görüşme daha sonrası gruptakiler hayatta kalmak için savaşmak zorunda kalır.
3. Right Now, Wrong Then
IMDb: 7.2
Bir sinema direktörün kentte tanıştığı bir ressam arkadaşı, direktörün yeni çekeceği sineması maddi dayanaklar. Sinema, direktörün bu ressam genç bayan ile geçirdiği birkaç saati bahis ediniyor. Güldürü cinsindeki sinemanın direktör koltuğunda Hong Sang-Soo oturuyor ve direktör bizlere bu birkaç saati iki versiyon halinde sunuyor.
4. The Housemaid
IMDb: 7.3
Tüyler ürpertici bir Kore sineması örneği. Delişmen ve takıntılı bir hizmetçi konutun reisine takıntılı ve tuhaf bir aşk beslemektedir. Bir kompozitör olan müzisyen baş kahraman başlangıçta büyük bir kusur yaparak bu bayanla ahlak-dışı bir ilgiye girer. Müzisyen, süreksiz bir tutku olabileceğini düşünmüştür tahminen lakin çocuklarını ve karısını delicesine kıskanan bu bayanın onu aşka davet etmesi adeta bir vefat seyahatine kesilen bilet tesiri yaratacaktır.
5. Minari
IMDb: 7.5
Minari, kırsal bir bölgeye taşınan bir ailenin hayatına odaklanıyor. 1980’li senelerda 7 yaşındaki Kore kökenli Amerikalı David, babası Jacob’un isteği üzerine annesi ve kardeşi ile bir arada Arkansas’ta kırsal bir bölgeye taşınır. Aile, burada yeni bir etraf ve ömür üslubu ile karşı karşıya kalır. David’in annesi Monica, hiçliğin ortasındaki bu taşınabilir meskende yaşamaktan dolayı endişelere kapılırken, David ve kız kardeşi yeni hayatlarından eper sıkılır. Bu sırada aileye, onlarla birlikte yaşamak için Kore’den gelen büyükanne de katılır. Jakob, dokunulmamış toprakta bir çiftlik yaratmaya çalışırken, ailesini ve evliliğini tehlikeye atmaya başlar.
6. The Wailing
IMDb: 7.5
Kasabaya gelen yabancıyla bir arada gizemli bir hastalık süratle yayılmaya başlar. Lokal polis memurlarından biri olayın içine sürüklenir ve kızını kurtarmak için bu gizemli olayı çözmek zorundadır. Hong-jin Na’nın direktör koltuğunda oturduğu sinemanın yıldız takımında Woo-hee Chun, Jo Han-Chul ve Jeong-min Hwang yer alıyor.
7. Burning
IMDb: 7.5
kimi bazı yazarlıkla uğraşan Jongsu hem de yarı vakitli kuryelik yapmaktadır. Bir gün bir paket teslimatına giden Jongsu bu sırda eski komşusu Haemi’yle karşılaşır. İkisi içinde kısa vakitte bir çekim oluşsa da Haemi’nin hayallerindeki Afrika seyahatine çıkması gerekmektedir. Genç bayan seyahate çıkmadan evvel Jongsu’dan bir ricada bulunur. Haemi, ülke haricinde olduğu vakit zarfında Jongsu’dan kedisine göz kulak olmasını talep eder. Jongsu, bu vesile ile ortalarındaki irtibatının kopmayacağını düşünerek genç hanımın ricasını kabul eder. Ne var ki Haemi’nin seyahatten Ben isminde gizemli bir adamla dönmesi, Jongsu başta olmak üzere her insanın hayatını kökünden değiştirir…
8. Train to Busan
IMDb: 7.6
Sok-woo, ağır iş temposundan dolayı daima kızını ihmal etmektedir. Doğum gününde kızının ısrarlarına dayanamayan Sok -woo, onu eski eşinin yanına götürmek için gönülsüzce Seul’den kalkıp Busan’a gidecek olan trene biner. Tren kalkmak üzereyken, Güney Kore’yi tesiri altına alan yıkıcı bir zombi virüsünden etkilenen bir bayan, virüsü trendekilere yaymaya başlar. Virüsün bulaştığı herkes, birer birer zombiye dönüşür. niçini belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, süratle Busan’a yol alan trende de Sok-woo, kızı ve daha birfazlaca yolcu amansız bir hayatta kalma uğraşına girişir.
9. Mother
IMDb: 7.8
Tüm dünyada rekorlar kıran canavar sineması Yaratık’ın Koreli yaratıcısının yeni yapıtı Ana, eşsiz bir cinayet sineması olmanın yanı sıra anne sevgisini ele alan duygusal bir kıssa. Kim Hye-ja sinemada ismini hiç öğrenmediğimiz çok müdafaacı anneyi canlandırıyor. Yirmi yedi yaşındaki utangaç, sessiz ve zihinsel engelli oğlu cinayetle suçlanıp mahpusa atılınca, bayan gerçek katilin peşine düşer. Lakin kasaba halkının sırları açığa çıktıkça, kimsenin saf olmadığı anlaşılır. Kore’nin Oscar adayı olan bu melodram, bir hanımın çocuğunu korumak için neler yapabileceğini gözler önüne seriyor.
10. Poetry
IMDb: 7.8
Poetry (Korece’den çevirisiyle “Shi” -Şiir-) 2010 çıkışlı bir Güney Kore draması ve senaryosunu kaleme alan kişi, beraberinde direktörlük koltuğunda da oturan sanatçı Lee Chang-dong olarak göze çarpıyor. Sinemanın enteresan bir kıssası var; kentin fakir mahallelerinden birinde Alzheimer hastalığının pençesinde kıvranırken, altmışlı yaşlarında şiir sanatı ile ilgilenen bir yaşlı hanımın öyküsü beyaz perdeye aktarılıyor. Bu ihtiyarın güç ömür şartları içinde bu kelam söyleme sanatı ile olan bağı irdeleniyor. Shi, 2010 Cannes sinema şenliğinde en yeterli senaryo kısmında ödül kazanan bir imal olmuştur.
11. I Saw The Devil
IMDb: 7.8
Kyung-chul yalnızca şahsi tatmin için insanların canını kıymaktan çekinmeyen psikopat bir seri-katildir. O kadar yırtıcı ve acımasızdır bayan, çocuk, yaşlı ayırt etmeden herkesi öldürebilir ve bu haliyle polis için daha da sıkıntı, bir daha sonraki adımı iddia edilemez bir gaye haline gelmiştir. Ancak emekli bir komiserin kızı olan Joo-yeon’u kaçırınca Kyung-chul bütün hıncı da kendisine çekecektir.
Yetenekli, saklı bir casus olan Dae-hoon ise yabanî halde öldürülen genç bayanın nişanlısıdır. Sevdiği hanımın hunharca öldürülmesi Dae-hoon’u tek başına bu yabanî seri katile karşı harekete geçirecektir… Canavarı engellemek için kendisi bir canavara dönüşmeye hazırdır…
Karanlık Sırlar’ın yönetmeni Güney Koreli sinemacı Ji-woon Kim’un son sineması, Kore’de yaş sınırlamasıyla neredeyse yasaklanma noktasına gelen bir üretim. Zevk için öldüren bir psikopatla bir bâtın casus içindeki kedi-fare oyununu izleyen bir intikam sineması yurtharicinde eleştirmenlerden ve izleyiciden tam not alan bir Uzakdoğu tansiyonu…
12. A Taxi Driver
IMDb: 7.9
1980 ayaklanmasını haber yapmak için Seul’den Gwangju’ya bir Alman muhabiri götüren bir taksi sürücüsü, etrafındaki şiddete yakalandıktan daha sonra kısa mühlet daha sonra sonucundan pişmanlık duyduğunu fark eder…
13. Spring, Summer, Autumn, Winter … and Spring
IMDb: 8.0
Mevsimler ve tabiatın o kusursuz daveti, yarattığı teslimiyet isteği tahminen de öbür hiç bir şeyde gibisi olmayan…Yüzen bir mesken ki tabiata dair ne var ise süper olan onu çevrelerken o göl ortasında yüzmekte. Yaşlıca bir rahip ve kendisine refakat eden öbür genç-çocuk rahip adayı. Yaşlı rahip, ona her şeyi bilgelikle fakat bir o kadar da doğal bir akış ortasında öğretir. bu türlü geçip giden mevsimler ile büyüyen çocuğun geçirdiği evrim, son derece doğal bir ahenk ortasında ilerlerken sıra artık büyümüş olan çocuğun öğrendiklerini gerçek hayata nasıl yansıtacağını görmeye gelir. Ufak yaştan beri öğretilen faziletlere karşın asıl öğretimin ömrün kendisi tarafınca yapıldığının farkında olan bilge rahip için ise bekleme ve görme devridir. Gerçek bir görsel şölen olarak beyazperdeye yansıyan ve gösterildiği bütün şenliklerde büyük beğeni ile karşılanan bir sinema.
14. The Handmaiden
IMDb: 8.1
Hizmetçi, bir dolandırıcı tarafınca kiralanan bir hizmetçinin hanımefendisine duyguğu zımnî aşkı mevzu ediyor. 1930’larda geçen kıssada kendisini Kont olarak tanıtan bir dolandırıcı, gizemli ve saf görünen Japon varis Leydi Hideko’nun zenginliğini ele geçirmek için onu kendisine aşık etmeyi planlar. Sook-hee’yi ise ona yardım etmesi için Leydi’ye hizmetçi olarak kiralar. Fakat bu hizmetçinin her şeyden habersiz hanımefendisine delicesine aşık olması işleri karıştıracaktır… Sinema, Sarah Waters’nın Fingersimth isimli romanının çağdaş bir Kore uyarlamasıdır. Sinemanın direktörlüğünü Chan-wook Park üstleniyor. Oyuncu takımında ise Jung-woo Ha, Min-hee Kim, Jin-woong Jo ve Tae Ri Kim üzere isimler yer alıyor.
15. Memories of Murder
IMDb: 8.1
Cinayet Günlüğü’nde Güney Kore 90’lı yılların sonlarında askeri bir idarenin baskıcı halinin altındadır. Ülkede sansürler ve baskı her gün ağırlaşarak devam etmektedir. Bir gün bir tecavüze uğramış olan bir bayan vahşice bir cinayete kuran masraf. Olayı çözmek için işin başına lokal bir polis dedektifi olan Park Doo-Man getirilir. Lakin uyguladığı tüm sistemler onu cinayetten uzaklaştırır. Bunun üzerine bakılırsavin başına getirilen Seo, evvelki dedektiften daha başarılı olmak için elinden geleni yapacaktır.
16. Oldboy
IMDb: 8.4
htiyar Delikanlı, senelerca mahpus tutulan bir adamın özgür bırakılmasının akabinde intikam arayışını husus ediyor. Oh Dae-Soo isminde bir adam, bir gün kaçırılır ve 15 yıl boyunca eski püskü bir hücrede tutuklu kalır. hiç bir açıklama yapılmamıştır. daha sonra bir gün özgür bırakılır. Eline, para, cep telefonu ve kıymetli kıyafetler verilir. Bu adam başına gelen bu durumun nasıl ve niye olduğunu anlamak ve gereken intikamı almak konusunda kararlıdır. Bu sırada Oh Dear-Soo aslında kendisini kaçıranların daha da büyük bir planının olduğunu keşfeder. Fakat bu planın özü acı dolu bir yoldan geçmektedir. Gerçeği bulmak ise bu yolun ta kendisidir.
17. Parasite
IMDb: 8.6
Park Ailesi’yle tanışın: soyla gelen servetin klasik bir tablosu. Öbür yanda ise Kim Ailesi, sokak zekası bakımından varlıklı lakin öteki hiç bir zenginliğe sahip değil. Şans yahut mukadderat olsun, bu iki konut halkı bir biçimde bir ortaya gelir ve Kim ailesi altın bir fırsatın varlığını çabucak sezer. Kolej çağındaki Ki-woo tarafınca manipülasyon konusunda yetiştirilen Kim çocukları, öğretmen ve sanat terapisti nazaranvleriyle kendilerini Park ailesinin ortasına hemen yerleştirir. Kim’ler “vazgeçilmez” lüks hizmetler sunarken, Parklar ise habersizce konutlarındaki her şeyi Kim ailesine kaybetmektedir. Fakat kısa müddette bu sistem bir tehditle karşılaşır. Asalak bir konuk Kim ailesinin yeni keşfettikleri konforu tehdit eder hale geldiğinde, yırtıcı ve zorlayıcı bir üstünlük gayreti patlak verir. Bu mücadele Kim ve Park aileleri içindeki kırılgan ekosistemi yıkmakla tehdit etmektedir…
Not: Sinemaların açıklamaları beyazperde.com’dan alınmıştır.
Kaynak: *****://www.elle.com/uk/life-and-culture…
1. Hotel By The River
IMDb: 6.7
Gangbyeon hotel, bir şairin öyküsüne odaklanıyor. Kışın bitişinde şair, oğullarını bir daha bir ortaya gelebilmek için bir otele çağırır. Otelde ayrıyeten arkadaşıyla bir arada odasını paylaşan yalnız bir bayan kalıyordur. Şair, hoş bayanlara karşı koyamaz ve peşlerinden sarfiyat. Sinema, çağdaş hayat metaforuna dönüşür.
2. The Call
IMDb: 7.1
1987 sonbaharında küçük bir kasabada bulunan bir küme arkadaşın eğlenceli geceleri, trajik bir kazayla son bulur. Kaza daha sonrası kendilerini bir çiftin kapısının önünde bulmalarıyla gruptakilerin ömrü büsbütün değişir. Kendilerinden yalnızca birer telefon görüşmesi yapılması beklenir fakat bu görüşme daha sonrası gruptakiler hayatta kalmak için savaşmak zorunda kalır.
3. Right Now, Wrong Then
IMDb: 7.2
Bir sinema direktörün kentte tanıştığı bir ressam arkadaşı, direktörün yeni çekeceği sineması maddi dayanaklar. Sinema, direktörün bu ressam genç bayan ile geçirdiği birkaç saati bahis ediniyor. Güldürü cinsindeki sinemanın direktör koltuğunda Hong Sang-Soo oturuyor ve direktör bizlere bu birkaç saati iki versiyon halinde sunuyor.
4. The Housemaid
IMDb: 7.3
Tüyler ürpertici bir Kore sineması örneği. Delişmen ve takıntılı bir hizmetçi konutun reisine takıntılı ve tuhaf bir aşk beslemektedir. Bir kompozitör olan müzisyen baş kahraman başlangıçta büyük bir kusur yaparak bu bayanla ahlak-dışı bir ilgiye girer. Müzisyen, süreksiz bir tutku olabileceğini düşünmüştür tahminen lakin çocuklarını ve karısını delicesine kıskanan bu bayanın onu aşka davet etmesi adeta bir vefat seyahatine kesilen bilet tesiri yaratacaktır.
5. Minari
IMDb: 7.5
Minari, kırsal bir bölgeye taşınan bir ailenin hayatına odaklanıyor. 1980’li senelerda 7 yaşındaki Kore kökenli Amerikalı David, babası Jacob’un isteği üzerine annesi ve kardeşi ile bir arada Arkansas’ta kırsal bir bölgeye taşınır. Aile, burada yeni bir etraf ve ömür üslubu ile karşı karşıya kalır. David’in annesi Monica, hiçliğin ortasındaki bu taşınabilir meskende yaşamaktan dolayı endişelere kapılırken, David ve kız kardeşi yeni hayatlarından eper sıkılır. Bu sırada aileye, onlarla birlikte yaşamak için Kore’den gelen büyükanne de katılır. Jakob, dokunulmamış toprakta bir çiftlik yaratmaya çalışırken, ailesini ve evliliğini tehlikeye atmaya başlar.
6. The Wailing
IMDb: 7.5
Kasabaya gelen yabancıyla bir arada gizemli bir hastalık süratle yayılmaya başlar. Lokal polis memurlarından biri olayın içine sürüklenir ve kızını kurtarmak için bu gizemli olayı çözmek zorundadır. Hong-jin Na’nın direktör koltuğunda oturduğu sinemanın yıldız takımında Woo-hee Chun, Jo Han-Chul ve Jeong-min Hwang yer alıyor.
7. Burning
IMDb: 7.5
kimi bazı yazarlıkla uğraşan Jongsu hem de yarı vakitli kuryelik yapmaktadır. Bir gün bir paket teslimatına giden Jongsu bu sırda eski komşusu Haemi’yle karşılaşır. İkisi içinde kısa vakitte bir çekim oluşsa da Haemi’nin hayallerindeki Afrika seyahatine çıkması gerekmektedir. Genç bayan seyahate çıkmadan evvel Jongsu’dan bir ricada bulunur. Haemi, ülke haricinde olduğu vakit zarfında Jongsu’dan kedisine göz kulak olmasını talep eder. Jongsu, bu vesile ile ortalarındaki irtibatının kopmayacağını düşünerek genç hanımın ricasını kabul eder. Ne var ki Haemi’nin seyahatten Ben isminde gizemli bir adamla dönmesi, Jongsu başta olmak üzere her insanın hayatını kökünden değiştirir…
8. Train to Busan
IMDb: 7.6
Sok-woo, ağır iş temposundan dolayı daima kızını ihmal etmektedir. Doğum gününde kızının ısrarlarına dayanamayan Sok -woo, onu eski eşinin yanına götürmek için gönülsüzce Seul’den kalkıp Busan’a gidecek olan trene biner. Tren kalkmak üzereyken, Güney Kore’yi tesiri altına alan yıkıcı bir zombi virüsünden etkilenen bir bayan, virüsü trendekilere yaymaya başlar. Virüsün bulaştığı herkes, birer birer zombiye dönüşür. niçini belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, süratle Busan’a yol alan trende de Sok-woo, kızı ve daha birfazlaca yolcu amansız bir hayatta kalma uğraşına girişir.
9. Mother
IMDb: 7.8
Tüm dünyada rekorlar kıran canavar sineması Yaratık’ın Koreli yaratıcısının yeni yapıtı Ana, eşsiz bir cinayet sineması olmanın yanı sıra anne sevgisini ele alan duygusal bir kıssa. Kim Hye-ja sinemada ismini hiç öğrenmediğimiz çok müdafaacı anneyi canlandırıyor. Yirmi yedi yaşındaki utangaç, sessiz ve zihinsel engelli oğlu cinayetle suçlanıp mahpusa atılınca, bayan gerçek katilin peşine düşer. Lakin kasaba halkının sırları açığa çıktıkça, kimsenin saf olmadığı anlaşılır. Kore’nin Oscar adayı olan bu melodram, bir hanımın çocuğunu korumak için neler yapabileceğini gözler önüne seriyor.
10. Poetry
IMDb: 7.8
Poetry (Korece’den çevirisiyle “Shi” -Şiir-) 2010 çıkışlı bir Güney Kore draması ve senaryosunu kaleme alan kişi, beraberinde direktörlük koltuğunda da oturan sanatçı Lee Chang-dong olarak göze çarpıyor. Sinemanın enteresan bir kıssası var; kentin fakir mahallelerinden birinde Alzheimer hastalığının pençesinde kıvranırken, altmışlı yaşlarında şiir sanatı ile ilgilenen bir yaşlı hanımın öyküsü beyaz perdeye aktarılıyor. Bu ihtiyarın güç ömür şartları içinde bu kelam söyleme sanatı ile olan bağı irdeleniyor. Shi, 2010 Cannes sinema şenliğinde en yeterli senaryo kısmında ödül kazanan bir imal olmuştur.
11. I Saw The Devil
IMDb: 7.8
Kyung-chul yalnızca şahsi tatmin için insanların canını kıymaktan çekinmeyen psikopat bir seri-katildir. O kadar yırtıcı ve acımasızdır bayan, çocuk, yaşlı ayırt etmeden herkesi öldürebilir ve bu haliyle polis için daha da sıkıntı, bir daha sonraki adımı iddia edilemez bir gaye haline gelmiştir. Ancak emekli bir komiserin kızı olan Joo-yeon’u kaçırınca Kyung-chul bütün hıncı da kendisine çekecektir.
Yetenekli, saklı bir casus olan Dae-hoon ise yabanî halde öldürülen genç bayanın nişanlısıdır. Sevdiği hanımın hunharca öldürülmesi Dae-hoon’u tek başına bu yabanî seri katile karşı harekete geçirecektir… Canavarı engellemek için kendisi bir canavara dönüşmeye hazırdır…
Karanlık Sırlar’ın yönetmeni Güney Koreli sinemacı Ji-woon Kim’un son sineması, Kore’de yaş sınırlamasıyla neredeyse yasaklanma noktasına gelen bir üretim. Zevk için öldüren bir psikopatla bir bâtın casus içindeki kedi-fare oyununu izleyen bir intikam sineması yurtharicinde eleştirmenlerden ve izleyiciden tam not alan bir Uzakdoğu tansiyonu…
12. A Taxi Driver
IMDb: 7.9
1980 ayaklanmasını haber yapmak için Seul’den Gwangju’ya bir Alman muhabiri götüren bir taksi sürücüsü, etrafındaki şiddete yakalandıktan daha sonra kısa mühlet daha sonra sonucundan pişmanlık duyduğunu fark eder…
13. Spring, Summer, Autumn, Winter … and Spring
IMDb: 8.0
Mevsimler ve tabiatın o kusursuz daveti, yarattığı teslimiyet isteği tahminen de öbür hiç bir şeyde gibisi olmayan…Yüzen bir mesken ki tabiata dair ne var ise süper olan onu çevrelerken o göl ortasında yüzmekte. Yaşlıca bir rahip ve kendisine refakat eden öbür genç-çocuk rahip adayı. Yaşlı rahip, ona her şeyi bilgelikle fakat bir o kadar da doğal bir akış ortasında öğretir. bu türlü geçip giden mevsimler ile büyüyen çocuğun geçirdiği evrim, son derece doğal bir ahenk ortasında ilerlerken sıra artık büyümüş olan çocuğun öğrendiklerini gerçek hayata nasıl yansıtacağını görmeye gelir. Ufak yaştan beri öğretilen faziletlere karşın asıl öğretimin ömrün kendisi tarafınca yapıldığının farkında olan bilge rahip için ise bekleme ve görme devridir. Gerçek bir görsel şölen olarak beyazperdeye yansıyan ve gösterildiği bütün şenliklerde büyük beğeni ile karşılanan bir sinema.
14. The Handmaiden
IMDb: 8.1
Hizmetçi, bir dolandırıcı tarafınca kiralanan bir hizmetçinin hanımefendisine duyguğu zımnî aşkı mevzu ediyor. 1930’larda geçen kıssada kendisini Kont olarak tanıtan bir dolandırıcı, gizemli ve saf görünen Japon varis Leydi Hideko’nun zenginliğini ele geçirmek için onu kendisine aşık etmeyi planlar. Sook-hee’yi ise ona yardım etmesi için Leydi’ye hizmetçi olarak kiralar. Fakat bu hizmetçinin her şeyden habersiz hanımefendisine delicesine aşık olması işleri karıştıracaktır… Sinema, Sarah Waters’nın Fingersimth isimli romanının çağdaş bir Kore uyarlamasıdır. Sinemanın direktörlüğünü Chan-wook Park üstleniyor. Oyuncu takımında ise Jung-woo Ha, Min-hee Kim, Jin-woong Jo ve Tae Ri Kim üzere isimler yer alıyor.
15. Memories of Murder
IMDb: 8.1
Cinayet Günlüğü’nde Güney Kore 90’lı yılların sonlarında askeri bir idarenin baskıcı halinin altındadır. Ülkede sansürler ve baskı her gün ağırlaşarak devam etmektedir. Bir gün bir tecavüze uğramış olan bir bayan vahşice bir cinayete kuran masraf. Olayı çözmek için işin başına lokal bir polis dedektifi olan Park Doo-Man getirilir. Lakin uyguladığı tüm sistemler onu cinayetten uzaklaştırır. Bunun üzerine bakılırsavin başına getirilen Seo, evvelki dedektiften daha başarılı olmak için elinden geleni yapacaktır.
16. Oldboy
IMDb: 8.4
htiyar Delikanlı, senelerca mahpus tutulan bir adamın özgür bırakılmasının akabinde intikam arayışını husus ediyor. Oh Dae-Soo isminde bir adam, bir gün kaçırılır ve 15 yıl boyunca eski püskü bir hücrede tutuklu kalır. hiç bir açıklama yapılmamıştır. daha sonra bir gün özgür bırakılır. Eline, para, cep telefonu ve kıymetli kıyafetler verilir. Bu adam başına gelen bu durumun nasıl ve niye olduğunu anlamak ve gereken intikamı almak konusunda kararlıdır. Bu sırada Oh Dear-Soo aslında kendisini kaçıranların daha da büyük bir planının olduğunu keşfeder. Fakat bu planın özü acı dolu bir yoldan geçmektedir. Gerçeği bulmak ise bu yolun ta kendisidir.
17. Parasite
IMDb: 8.6
Park Ailesi’yle tanışın: soyla gelen servetin klasik bir tablosu. Öbür yanda ise Kim Ailesi, sokak zekası bakımından varlıklı lakin öteki hiç bir zenginliğe sahip değil. Şans yahut mukadderat olsun, bu iki konut halkı bir biçimde bir ortaya gelir ve Kim ailesi altın bir fırsatın varlığını çabucak sezer. Kolej çağındaki Ki-woo tarafınca manipülasyon konusunda yetiştirilen Kim çocukları, öğretmen ve sanat terapisti nazaranvleriyle kendilerini Park ailesinin ortasına hemen yerleştirir. Kim’ler “vazgeçilmez” lüks hizmetler sunarken, Parklar ise habersizce konutlarındaki her şeyi Kim ailesine kaybetmektedir. Fakat kısa müddette bu sistem bir tehditle karşılaşır. Asalak bir konuk Kim ailesinin yeni keşfettikleri konforu tehdit eder hale geldiğinde, yırtıcı ve zorlayıcı bir üstünlük gayreti patlak verir. Bu mücadele Kim ve Park aileleri içindeki kırılgan ekosistemi yıkmakla tehdit etmektedir…