Hazine ve Maliye Bakanlığı, 19 Nisan’da çıkan Resmî Gazete’de yayımlanan bir yönetmelikle dövize endeksli mevduatta değişikliğe gitti. bu biçimdelikle, Dövize endeksli olarak kararlaştırılan menkul değer satış mukavelelerinde Türk lirası cinsinden ödeme zarurî hale geldi.
Yönetmelikteki değişiklik piyasaların altüst bulunmasına niye oldu. TL ile ödeme mecburiliği getirilen şirketler, ödemeleri kasalarındaki döviz cinslerinden hangisiyle yapacağını bilemedi.
Gelişmeleri şahsi YouTube kanalından kıymetlendiren Ekonomist Barış Soydan, kelam konusu değişikliğin ve piyasalarda yaşanan kaosun, şirketleri kayıt dışı ödeme yollarına gitmek durumunda bırakabileceği konusunda uyardı.
“KAOS”
Çıkarılan bildirim ile şirketlerin artık kendi ortalarındaki kontratlarını, kontrat dövizle olsa dahi Türk Lirası ile yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Soydan, birkaç şirketin finansman müdürüyle görüştüğünü ve onların bu durumu ‘kaos’ olarak tanımladığını aktardı.
Kelam konusu bildirinin mevzu netleştirilmeden çıkartıldığını ve bu durumun şirketleri sıkıntı duruma soktuğunu bildiren Soydan, kasalarındaki hangi döviz kurunun kullanılacağını bilmeyen şirketlerin kelam konusu döviz süreçlerini özgür piyasa üzerinden mi yapacağının yoksa gün ortasında uygulamaya özel kur mu ilan edileceğinin belirsizliğine dikkat çekti.
“DÖVİZE ENDEKSLİ MEVDUATTA HESAP TUTMADI”
Hazine’nin dövize endeksli mevduat uygulamasında 50 milyar dolar döviz bozdurulmasının hedeflendiğine lakin uygulamaya başlanan 20 Aralık tarihinden bugüne yalnızca 23 ilâ 34 milyar dolarlık döviz bozdurulduğunda dikkat çeken Soydan, “Hesap tutmadı” dedi.
“TÜRKİYE İÇİN PEK İYİ OLMAZ”
Uygulamanın başarılı olup olmayacağı sorusunu ele alan Soydan, şunları söylemiş oldu:
Piyasayı katı yasakçı, kurallarla denetim altına almanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Yasal olarak artık süreçler TL ile yapılacak fakat ticari süreçlerin kıymetli bir kısmının kayıt dışına kayacağını iddia etmek çok kolay.
Zira piyasanın kendi istikrarları var. Şirketlerin aslına bakarsan kâr marjları epey düşük durumda. durumda. Çünkü üretici maliyetleri epey arttı ve bunu tüketiciye yansıtamıyorlar.
Bir de siz kar marjlarını buralardan tırtıklamaya çalışırsanız onlar da ticari süreçlerinin bir kısmını kayıt dışına kaçırmayı deneyebilirler. Bu da Türkiye için pek iyi olmaz.
Yönetmelikteki değişiklik piyasaların altüst bulunmasına niye oldu. TL ile ödeme mecburiliği getirilen şirketler, ödemeleri kasalarındaki döviz cinslerinden hangisiyle yapacağını bilemedi.
Gelişmeleri şahsi YouTube kanalından kıymetlendiren Ekonomist Barış Soydan, kelam konusu değişikliğin ve piyasalarda yaşanan kaosun, şirketleri kayıt dışı ödeme yollarına gitmek durumunda bırakabileceği konusunda uyardı.
“KAOS”
Çıkarılan bildirim ile şirketlerin artık kendi ortalarındaki kontratlarını, kontrat dövizle olsa dahi Türk Lirası ile yapmak zorunda olduğuna dikkat çeken Soydan, birkaç şirketin finansman müdürüyle görüştüğünü ve onların bu durumu ‘kaos’ olarak tanımladığını aktardı.
Kelam konusu bildirinin mevzu netleştirilmeden çıkartıldığını ve bu durumun şirketleri sıkıntı duruma soktuğunu bildiren Soydan, kasalarındaki hangi döviz kurunun kullanılacağını bilmeyen şirketlerin kelam konusu döviz süreçlerini özgür piyasa üzerinden mi yapacağının yoksa gün ortasında uygulamaya özel kur mu ilan edileceğinin belirsizliğine dikkat çekti.
“DÖVİZE ENDEKSLİ MEVDUATTA HESAP TUTMADI”
Hazine’nin dövize endeksli mevduat uygulamasında 50 milyar dolar döviz bozdurulmasının hedeflendiğine lakin uygulamaya başlanan 20 Aralık tarihinden bugüne yalnızca 23 ilâ 34 milyar dolarlık döviz bozdurulduğunda dikkat çeken Soydan, “Hesap tutmadı” dedi.
“TÜRKİYE İÇİN PEK İYİ OLMAZ”
Uygulamanın başarılı olup olmayacağı sorusunu ele alan Soydan, şunları söylemiş oldu:
Piyasayı katı yasakçı, kurallarla denetim altına almanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Yasal olarak artık süreçler TL ile yapılacak fakat ticari süreçlerin kıymetli bir kısmının kayıt dışına kayacağını iddia etmek çok kolay.
Zira piyasanın kendi istikrarları var. Şirketlerin aslına bakarsan kâr marjları epey düşük durumda. durumda. Çünkü üretici maliyetleri epey arttı ve bunu tüketiciye yansıtamıyorlar.
Bir de siz kar marjlarını buralardan tırtıklamaya çalışırsanız onlar da ticari süreçlerinin bir kısmını kayıt dışına kaçırmayı deneyebilirler. Bu da Türkiye için pek iyi olmaz.