Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik, “deniz, doğal ve yapay göller ve akarsularda kıyı kenar çizgisinin tespiti, kıyıların kullanılması ve korunması ile kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda, deniz ve göllerin kıyılarının devamı niteliğinde olan kıyı şeritlerinde planlama ve uygulama asıllarını belirlemeyi” amaçlıyor.
Yönetmeliğe bakılırsa, kıyı şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en çok 50 metre yaklaşabiliyor. Yönetmeliğe nazaran, kıyı kenar çizgisi ise şöyleki tanımlanıyor: “Deniz, natürel ve yapay göl ile akarsuların, alçak-basık kıyı özelliği gösteren kısımlarında kıyı çizgisinden daha sonraki kara istikametinde su hareketlerinin oluşturduğu kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık gibisi alanların doğal sonu; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren kesitlerinde ise şev ya da falezin üst sonudur.”
VALİLİK İNCELEMESİ
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, dün bu yönetmeliğin “kıyı kenar çizgisinin onayı ve ilanı” başlıklı unsurunda dikkat çeken bir değişiklik yaptı. Hususta onaylı kıyı kenar çizgilerinin hangi hallerde değiştirilebileceği belirtiliyor. Yapılan bir başka eklemeye nazaran, meskun olmayan ve çabucak hemen tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında, turizm merkezi ilan edilerek ilgili bakanlıklarca kesin tahsis hakkı verilmiş ve turizm işletmesi evrakı almış yapıların bulunduğu alanlarda yeni kıyı kenar çizgisi tespit edilebilecek.
Buralarda mevcut onaylı kıyı kenar çizgisine yapılan itirazlar Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonları’nca pahalandırılacak. Bu kıymetlendirme kararında; bu alanların kıyı özelliği taşıyıp taşımadığının bilimsel ve teknik münasebetlere dayanarak hazırlanacak raporda belirtilmesi kaydı ile yeni bir kıyı kenar çizgisi tespit edilebilecek.
Bu değişiklik otellerin bulunduğu kıyılarda, kıyı kenar çizgisinin bir daha tespit edilmesine, ötürüsıyla da yapılaşmaya kapı açıyor.
‘SALDA GÖLÜ’NDE TEHLİKE’
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, valiliklere kıyı kenar çizgisini bir daha belirleme yetkisi verilerek kıyıların yasaya karşıt formda “istilasının” legal hale getirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Budak, “Kıyı yağması yönetmelik kılıfıyla yasallaştırılıyor. Artık iktidara yakın çevreler, sipariş yolu, istedikleri kıyı kenar çizgisini, istedikleri biçimde valiliklere çizdirecekler” dedi.
Zeytinliklerde madenciliğin, SİT alanlarında yapılaşmanın önünü açan düzenlemelerin de birer yönetmelikle yaşama geçirildiğini anımsatan Budak, şunları söylemiş oldu:
“Turizm bölgelerinde, otel işgallerinden dolayı halkın kıyılardan yaralanması kısıtlanmış durumda. Turizm Bakanı her fırsatta fiyatsız halk plajlarıyla övünüyor lakin anayasaya nazaran aslına bakarsan tüm kıyılar halkın kullanmasına kapatılamaz. Yeni çıkarılan yönetmelikten yalnızca deniz kıyıları değil, göller ve akarsular da etkilenecek. Bilhassa Salda Gölü de büyük tehlike altında. Kanuna karşıt bu yönetmelik, kesinlikle geri çekilmeli” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez
Yönetmeliğe bakılırsa, kıyı şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en çok 50 metre yaklaşabiliyor. Yönetmeliğe nazaran, kıyı kenar çizgisi ise şöyleki tanımlanıyor: “Deniz, natürel ve yapay göl ile akarsuların, alçak-basık kıyı özelliği gösteren kısımlarında kıyı çizgisinden daha sonraki kara istikametinde su hareketlerinin oluşturduğu kumsal ve kıyı kumullarından oluşan kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık gibisi alanların doğal sonu; dar-yüksek kıyı özelliği gösteren kesitlerinde ise şev ya da falezin üst sonudur.”
VALİLİK İNCELEMESİ
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, dün bu yönetmeliğin “kıyı kenar çizgisinin onayı ve ilanı” başlıklı unsurunda dikkat çeken bir değişiklik yaptı. Hususta onaylı kıyı kenar çizgilerinin hangi hallerde değiştirilebileceği belirtiliyor. Yapılan bir başka eklemeye nazaran, meskun olmayan ve çabucak hemen tapu iptal davası açılmamış hazine taşınmazlarının bulunduğu kıyı alanlarında, turizm merkezi ilan edilerek ilgili bakanlıklarca kesin tahsis hakkı verilmiş ve turizm işletmesi evrakı almış yapıların bulunduğu alanlarda yeni kıyı kenar çizgisi tespit edilebilecek.
Buralarda mevcut onaylı kıyı kenar çizgisine yapılan itirazlar Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonları’nca pahalandırılacak. Bu kıymetlendirme kararında; bu alanların kıyı özelliği taşıyıp taşımadığının bilimsel ve teknik münasebetlere dayanarak hazırlanacak raporda belirtilmesi kaydı ile yeni bir kıyı kenar çizgisi tespit edilebilecek.
Bu değişiklik otellerin bulunduğu kıyılarda, kıyı kenar çizgisinin bir daha tespit edilmesine, ötürüsıyla da yapılaşmaya kapı açıyor.
‘SALDA GÖLÜ’NDE TEHLİKE’
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, valiliklere kıyı kenar çizgisini bir daha belirleme yetkisi verilerek kıyıların yasaya karşıt formda “istilasının” legal hale getirilmeye çalışıldığını vurguladı.
Budak, “Kıyı yağması yönetmelik kılıfıyla yasallaştırılıyor. Artık iktidara yakın çevreler, sipariş yolu, istedikleri kıyı kenar çizgisini, istedikleri biçimde valiliklere çizdirecekler” dedi.
Zeytinliklerde madenciliğin, SİT alanlarında yapılaşmanın önünü açan düzenlemelerin de birer yönetmelikle yaşama geçirildiğini anımsatan Budak, şunları söylemiş oldu:
“Turizm bölgelerinde, otel işgallerinden dolayı halkın kıyılardan yaralanması kısıtlanmış durumda. Turizm Bakanı her fırsatta fiyatsız halk plajlarıyla övünüyor lakin anayasaya nazaran aslına bakarsan tüm kıyılar halkın kullanmasına kapatılamaz. Yeni çıkarılan yönetmelikten yalnızca deniz kıyıları değil, göller ve akarsular da etkilenecek. Bilhassa Salda Gölü de büyük tehlike altında. Kanuna karşıt bu yönetmelik, kesinlikle geri çekilmeli” dedi.
yatırım tavsiyesi içermez